Balkonlu Rezidanslarda Konfor Tadı 7 Eylül 2015
Günlük temizlik, kuru temizleme, kuaför, terzi, alışveriş servisi, sekreterlik, yüzme havuzu... Bu hizmetler yetmiyor. İlle de bahçe, olmazsa balkon. Hem şehrin merkezinden uzak kalmamak hem de evinde konforun tadını çıkarmak isteyenler, balkonlu hatta bahçe görünümlü teraslara sahip rezidanslara büyük ilgi gösteriyor. İmâr yasasının değişmesi de balkonlu konutları artırıyor.
Doğanın bir parçası olan insan, diğer canlılardan farklı olarak güvenliğini sağlamak için kapalı mekânlarda yaşamak zorunda. Ama bu zorunluluk insanı doğadan koparamıyor. En eski çağlardan bu yana, evden çıkar çıkmaz bahçelerimizde giderirdik doğa hasretimizi. Ne var ki kentteki insanların çoğu böyle bir olanağa sahip değil. Ancak buna da bir çözüm bulmuş insan ve balkon, teras gibi alanlar geliştirmiş yaşam mekânlarına.
Binalarda bahçe, avlu, balkon, teras gibi açık alanlar, göçebelik kültürüyle yoğrulan Türklerin de tercihi oldu her zaman.
Geleneksel mimarimizde evlerin hayat kısmı avluya veya bahçeye bakacak şekilde tasarlanırdı çoğunlukla. Giriş katı bile dışa açılan cumbalı, çıkmalı geleneksel Türk evlerinden günümüze ulaşabilenler, dönüp tekrar baktıracak kadar hayranlık uyandırır görenlere.
Tek katlı olmayan evlerin yoğun olduğu kent hayatında ise avluların yerini balkonlar veya teraslar aldı uzun zaman önce. Bir zamanlar cephelerin en zarif, en estetik kısımlarıydı balkonlar. Heykel gibi işlenen konsollarla, payandalarla süslenirdi. Bilhassa İstanbul'un Beyoğlu semtinde görebiliriz, bu zarif balkonların süslediği eski apartmanları.
Batı illerinde 3 - 5 metre olan balkonlar, Güneydoğu'da 25 metre
Kentleşme arttıkça apartmanlar gibi balkonlar da sadeleşti ama binaları terk etmedi. Ancak "taşı toprağı altın" olarak bilinen İstanbul'da nüfus artışıyla arsaların azalması, kalan arsaların fiyatlarını da adeta bu sözü doğrulamasına yükseltti. Binaya daha fazla daire katabilmek için balkonlar feda edildi. Mevcut balkonların bir kısmı da camla kapatıldı. Kapatılan balkonlar, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu illerinde daha az. Araştırmalara göre Ege'de yüzde 6 olan bu oran, ülkemizin iç kesimlerinde yüzde 65'lere kadar çıkıyor. İzmir'de her 450 konuttan yalnızca 28 tanesi kapalı balkonu tercih ederken Ankara'da bin 100 konutun 710'unda kapalı balkon görülüyor. Güneydoğu'da ise balkonlu konutlar ayrı bir önem taşıyor. İnsanların bazı yaz gecelerinde evin damında uyuduğu Güneydoğu illerinde genellikle büyük balkonlu evler tercih ediliyor. Balkon boyutları Batı illerinde 3 ile 5 metre arasında değişirken, Güneydoğu'da 25 metrekareye kadar çıkabiliyor.
Evet, Güneydoğu'nun ülkemizin en sıcak bölgesi olması, balkon tercihini çok kolay açıklıyor ama İstanbul'un iklimi de balkon için çok elverişli. Yüksek nem oranıyla kimi zaman sıcaklığın 40 derecenin üstünde hissedildiği İstanbul'da balkonsuz yaz hiç de kolay geçmiyor. Yaz akşamlarında evin boğucu sıcağında balkona atılan masalarda ailece yenilen yemekler, uzayan sohbetler, İstanbullunun belki de tarlanda olmadığı mutluluk kaynağı aslında...
Yeni İmar yasası balkonlu evleri teşvik ediyor
Balkonlu konutların son yıllarda azalmasının önemli nedenlerinden biri de, imar uygulamalarıydı. Çünkü eski yönetmelik, balkonu dairenin metrekaresine dâhil ediyordu. Yeni yönetmeliğe göre ise balkon, dairenin metrekaresi dışında tutuluyor.
2013 yılının Eylül ayında yürürlüğe giren Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nin 48 maddesi değişti. Gayrimenkul geliştiricileri için köklü değişiklikler getiren yönetmelik, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yetkisini artırıyor. Yönetmeliğe göre yapılaşmaya ilişkin uygulamalar artık Bakanlığın belirlediği tanımlar çerçevesinde gerçekleştirilecek. İmar planları ve yerel idarelerce çıkarılacak yönetmeliklerle tip yönetmeliğe aylan uygulama ve değişildik yapılmasına izin verilmeyecek. Büyükşehir belediyelerinin yetkileri de kısıtlanırken, büyük şehirlerin imar yönetmelikleri yürürlükten kalktı.
İmar artışında yapılan değişildik, yeni yönetmelikteki en önemli maddelerden biri olarak gösteriliyor. Yapılarda emsale dâhil edilmeyecek alanlar yeniden tanımlanarak netlik kazanıyor.
Örneğin; çöp ayrıştırma bacaları, su depolan, su sarnıcı, gri su toplama havuzu ve kojenerasyon üniteleri,
avlular, iç bahçeler, açık havuzlar, pergolalar, açık ve kapalı otoparklar, taban alanı, emsal hesabına dâhil edilmiyor.
Kat bahçeleri, İstanbul imar yönetmeliği ile hayatımıza girmişti. Yeni yönetmelik ile tanımlanan kat bahçesi kavramı artık tüm Türlüye için geçerli. Emsal hesabında yüzde 25 olarak belirlenen kat bahçeleri sınırı, yeni yönetmelikle yüzde 20'ye düşürülüyor. Eskiden ortak alandan ulaşılması şart olan kat bahçelerine artık daireden ulaşılabiliyor. Bu değişildik, arsa sahibi ve müteahhitin, metrekare korkusu yaşamadan balkon veya kış bahçesi yapabilmesini sağlıyor.
Eva Gayrimenkul Değerleme Yetkilisi Gökçen Taşlan, bu değişikliğin bulunduğu maddeyi şöyle yorumladı: Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği emsale dâhil inşaat alanının % 20'sini geçmemek kaydı ile ortak alan izni veriyor. Yani 1000 metrekarelik bir inşaat alanı varsa, haricen 200 metrekarede de yönetmelikteki açıklamaya göre "sökülür-takılır-katlanır cam panellerle kapatılmış olanlar dâhil olmak üzere balkonlar, açık çıkmalar ile kat bahçe ve terasları, kış bahçeleri, iç bahçeler, tesisat alanı, yangın güvenlik koridoru, bina giriş holleri, kat holleri, asansör önü sahanlık- lan, kat ve ara sahanlıkları dâhil açık veya kapalı merdivenler" yapılabiliyor.
Yönetmeliğe göre konut geliştiriciler, artık metrekareden kaybetme korkusu olmadan binalara balkon eklemeye başladı. Bu gelişme, 2013 yılından önce sıklıkla kullanılan Fransız tipi balkonlara ilgiyi de azalttı.
Fransız balkonlar, standart balkon ebatlarında olmayan yani sandalye ve masa konulamayan balkonlar. Ancak pencerelerin açılabildiği ve genellikle hava almak amacıyla kullanılan bu balkonlara Fransız balkon denilmesinin nedeni, Paris'te çok sile karşılaşılması. Uzmanlar, bu balkonların güvenlik açısından pek çok risk taşıdığına da dikkat çekiyor.
Yeni yönetmelik balkonlu rezidansları da artırdı
Rezidanslar, modern zamanların lüks ihtiyacını karşılayan konutlar. Bu konutlarda rahatlık, konfor, kaliteli yaşam ve güvenlik adına ne ararsanız var. Günlük temizlik ihtiyacı, kuru temizleme, çamaşırhane, kuaför, terzi, alışveriş servisi, sekreterlik, resepsiyon, güvenlik, sağlık hizmetleri, yemek ve alışveriş servisi, spor salonu, yüzme havuzu... Ancak tüm bunlar yeterli olmayabiliyor çünkü insanlar evlerinden çıkmadan da açık havayı solumak istiyor. Bu yüzden gayrimenkulde son trend, açık alan avantajını şehir merkezinde sunan balkonlu veya teraslı rezidans projeleri. Yeni yönetmeliğin de teşvikiyle geliştiriciler, metrekareden kaybetme korkusu olmadan, binalara peyzaj tasarımları dâhil yapılabilen balkonlar, kat bahçeleri eklemeye başladı. Metrekare fiyatlan 5-15 bin dolar arasında değişen bu rezidanslar, özellikle kent merkezinde yoğun talep görüyor ve yatırım değerini artırmayı sürdürüyor.
Bu haber, TOKİ Haber Gazetesi; Ağustos 2015 - Sayı 66; Sf: 48-50 referans alınarak hazırlanmıştır. www.tokihaber.com.tr